Diyaliz Hakkında Bilinmesi Gereken Her Şey! - 218 Ocak 2022 Salı
Kronik böbrek yetmezliği; birçok insanın muzdarip olduğu bir
hastalıktır. Çağımızın hastalıklarının başında gelir. Diyaliz; bu hastalığa
sahip kişilerin böbrek fonksiyonlarının yapılmasını sağlayan bir tedavi
yöntemidir. Ancak, diyaliz; böbreğin tüm fonksiyonlarının yerini almaz. Bu
yüzden, diyaliz tedavisine başvuran hastaların aynı zamanda ilaç kullanması da
gerekli hale gelir. Vitaminler, anemiyi önlemesi adına kullanılan kırmızı kan
hücrelerinin üretimini arttıran ilaçlar, kandaki fosfat seviyesini düşüren
ilaçlar ve antihipertansif tedaviler; diyaliz ile beraber kullanılması gereken
alternatif çözümler arasında bulunur.
Hemodiyaliz ve periton diyalizi olmak üzere iki farklı
diyaliz seçeneği bulunur. Atık maddelerin, toksinlerin, fazla tuz ve sıvıların
vücuttan uzaklaştırılması adına önem taşıyan diyaliz; böbreklerin temel
görevlerinin bir kısmını da üstlenir.
Kronik böbrek yetmezliği yüzünden diyalize ihtiyacı olan
insanların aklında en iyi diyaliz
merkezi hangisi sorusu yer alır. Özel Ankara Bali Diyaliz Merkezleri; insanların yaşam ile aralarındaki güvenli köprü
olmayı başarır. 2008 yılından bu yana faaliyetlerini sürdürmektedir. Hem
Çankaya’da hem de Yenimahalle’de şubesi vardır. Kaliteli, sağlıklı ve konforlu
hizmet verir. Diyetisyen, hasta taşıma, laboratuvar ve görüntüleme hizmeti
sunar. Bünyesinde Doç. Dr. Eyüp Koç ve Dr. Cavit Kutaniş başta olmak üzere çok
değerli sağlıkçılar yer alır. Bugüne kadar çok sayıda kişi Özel Ankara Bali
Diyaliz Merkezi’ni tercih ederek verilen hizmetten memnun kalmıştır.
Hemodiyaliz Nedir? Hangi
Durumlarda Gerekli Olur?
Hemodiyaliz; ileri derecede böbrek yetmezliği hastaları için
gereklidir. Çünkü, bu hastalıktan muzdarip olan kişilerin vücutlarında zararlı
maddeler birikir. Yiyeceklerin parçalanması sırasında ortaya çıkan ve normal
şartlar altında idrarla dışarı atılan bu maddelerin atılamaması çok ciddi bir
problemdir. Hemodiyaliz; bu gibi hallerde gerekli olur. Bu tür maddelerin
vücuttan uzaklaştırılmasını sağlar.
Hemodiyaliz; Ankara
diyaliz merkezleri tarafından kronik böbrek yetmezliği hastalarına vaat
edilen bir tedavi şeklidir. Tedavi sırasında ilk olarak hastanın kanı alınır.
Kan; diyaliz makinesinde temizlenir. Temizlenen kan hastaya geri verilir. Kanın
alınması esnasında fistül, greft veya kateter kullanılır. Kan; diyaliz
makinesinin içerisinde bulunan diyalizör adındaki kılcal filtrelerden
geçirilir. Bu işlem; hastanın sağlığı açısından son derece önemlidir. Çünkü,
kronik böbrek yetmezliği sebebiyle vücuttan uzaklaştırılamayan toksik maddeler;
filtrenin dış kısmında yer alan diyaliz sıvısı veya diyalizata karışır. Bu
sayede, kandan uzaklaştırılarak hastanın durumu normal hale getirilir.
Kronik böbrek yetmezliği hastalığından muzdarip olan kişilerin
kanı filtreleme işleminin ardından sıvı ve solüt içeriği bakımından dengelenir.
Ardından, temiz kan; hastaya damar yolu ile tekrardan verilir. Hemodiyaliz; bu
şekilde özetlenebilir. Birçok kişinin aklında Ankara diyaliz merkezleri en çok kaç seansta hemodiyaliz işlemini
gerçekleştirir sorusu yer alır. Ancak, bu soruya belirgin bir cevap vermek
mümkün değildir. Çünkü, hem seans sayısı hem de seans süresi; hastanın
fizyolojik ihtiyaçlarına göre doktor tarafından belirlenir. Buna ek olarak,
hemodiyaliz sırasında kullanılan diyalizör ve diyalizat da yine hekimin
hastanın durumunu inceledikten sonra vereceği karara göre farklılık gösterir.
Hemodiyaliz Nasıl Yapılır?
Hemodiyaliz; kandaki zararlı maddelerin temizlenmesini
sağlayan bir işlemdir. Bunun yanı sıra, vücuttaki eksik birtakım tuzların
tamamlanmasını da sağlar. Ancak, Mamak
diyaliz merkezi başta olmak üzere diyaliz
merkezleri; hemodiyaliz öncesinde birtakım hususlara dikkat ederler. Her
şeyden önce, diyalizör belirlenir ve en iyi şekilde sterilize edilir. Ayrıca,
yine hemodiyaliz işleminden evvel iki litre serum diyaliz cihazından geçirilir.
Bu sayede, sterilizasyon işlemi esnasında kullanılan maddeler cihazdan
uzaklaştırılır. Diyaliz merkezi;
hemodiyaliz için gelen hastaya ilk olarak damar yolu açar. Söz konusu işlem
için hastanın durumuna göre üç farklı yol izlenir.
·Kateter; geçici damar yolu açılması için
takılır. Daha çok boyundan, köprücük kemiğinin alt kısmından veya kasıktan
takılmasına rastlanır. Kateter; bilhassa acil durumlar için tercih edilir.
Çünkü, takıldıktan sonra en kısa sürede kullanılabilir.
·Fistül; hemodiyaliz için Batıkent diyaliz başta olmak üzere birçok diyaliz merkezinin tercih
ettiği seçenektir. Güvenilir olduğu kadar uzun süre kullanılmasıyla da öne
çıkar. Atardamar ile toplardamarın cerrahi operasyonla birleştirilmesi sonucu
elde edilen fistül; diyaliz işleminin sorunsuz bir şekilde gerçekleşmesi adına
şart olan toplardamar içerisindeki kan akımını hızlandırır. Kalıcı bir damar
yolu olmakla beraber hemodiyaliz için kullanılması için operasyonun ardından
ortalama 2-3 hafta geçmelidir.
·En az kateter ve fistül kadar tercih edilen
greft; kalıcı damar yolu seçeneğidir. Vücuda yapay damar takılması olarak da
ifade edilebilir. Tıpkı fistülde olduğu gibi cerrahi bir işlem söz konusudur.
Greft sayesinde atardamar ve toplardamar suni bir damarla birleştirilir. Bunun
yanı sıra, fistül ile greft arasında birtakım ortak noktalar bulunur. Örneğin,
greftin hemodiyaliz için kullanılabilmesi adına tıpkı fistülde olduğu gibi
operasyonun ardından 2-3 hafta beklenmelidir.
Keçiören diyaliz
merkezi ve genel olarak diyaliz
merkezleri; kateter, fistül veya greft ile hastadan kan alır. Kan; daha
önce de ifade ettiğimiz gibi diyaliz cihazına çekilir. Bu sırada, kanda bulunan
ve vücuttan normal şartlarda atılması gereken üre, fosfor, potasyum ve
kreatinin gibi zararlı maddeler; kandan alınarak diyalizör adındaki yapay filtreden
geçirilir. Diyalizör; çok sayıdaki kılcal filtreden ibarettir. Kronik böbrek
yetmezliğinden muzdarip olan hastadan alınan kan; diyalizörden geçirilirken
yukarıda bahsettiğimiz zararlı maddeler kılcal filtrelerin dışındaki diyalizat
sıvısına aktarılır. Bu sayede, atık maddeler kandan uzaklaştırılır. Vücut adına
hayati öneme sahip olan bu işlemin tamamlanmasıyla beraber temiz kan vücuda
geri verilir. Hemodiyaliz son derece ciddi bir işlemdir. Ortalama dört saat
sürer.
Hemodiyaliz Hangi Avantajları
ile Öne Çıkar?
Yenimahalle diyaliz
merkezi başta olmak üzere birçok diyaliz merkezinin hemodiyaliz imkanı
sunduğu bilinir. Hemodiyaliz; böbreğin fonksiyonlarını gerçekleştirebilen bir
işlem olmasından mütevellit yapay böbrek olarak da tanımlanabilir. Böbrek
yetmezliği sorunuyla mücadele eden hastadan alınan kan; vücut dışındaki bir
makine aracılığıyla temizlenir. Temiz kan; yeniden dolaşım sistemine verilir. Hemodiyaliz
seans sayısı hastanın durumuna göre farklılık gösterir.
Böbrek; vücut adına hayati fonksiyonlara sahip bir organdır.
Böbreğin işlevlerini yerine getiremediği hallerde hastanın sağlığı tehlikeye
girer. Bu noktada, kronik böbrek yetmezliği hastalığına sahip olanlar
hemodiyaliz seanslarını aksatmamalıdırlar.
Ankara diyaliz
merkezleri her geçen gün daha çok popüler olur. Takdir edersiniz ki, böbrek
hastalıklarından muzdarip olanların hayatlarına daha iyi şartlarda devam
edebilmeleri adına diyaliz merkezine gitmeleri şarttır. Hemodiyaliz; sahip
olduğu avantajlarla da öne çıkar. Her şeyden önce, hastanın bakım yükünü
azaltır. Bunun yanı sıra, eğitimli personel tarafından gerçekleştirilen bir
tedavidir. Bu sayede, amacına ulaşır. Hastanın gözü arkada kalmaz. Buna ek
olarak, peritoneal diyalize kıyasla daha avantajlıdır. Bilhassa hızlı, verimli
ve konforlu bir tedavi seçeneğidir. Hemodiyaliz sayesinde idrar ile vücuttan
uzaklaştırılması gereken zararlı maddeler; en hızlı şekilde vücuttan
uzaklaştırılırlar.
Hemodiyaliz; hastanın yaşam kalitesini düşüren bir tedavi
seçeneği değildir. Hatta, tam aksine böbrek hastaları için uygulanan diğer
tedavi seçeneklerine kıyasla daha uzun aralıklarla yapılmasından dolayı
değerlidir. Bu sayede, hasta; bir haftanın tüm günlerini diyaliz merkezinde
geçirmek zorunda kalmaz. Ayrıca, seansların ortalama dört saat sürmesinden
mütevellit günlük hayatına da sorunsuz devam edebilir.
Kronik böbrek hastalığı; fizyolojik olduğu kadar psikolojik
hasarları ile de dikkat çeker. Birçok insan; böbreğinin fonksiyonlarını yerine
getirememesinden mütevellit ağır bir depresyon yaşar. Ancak, hemodiyaliz; aynı
hastalıkla mücadele eden hastaların birbirleriyle kaynaşmasını da sağlar.
Örneğin, Ankara diyaliz merkezinde
tanışan kronik böbrek hastaları birbirleriyle güzel bir iletişim kurarlar. Bu
sayede, hastalığın vermiş olduğu stresin üstesinden gelirler.
Hemodiyaliz Kimler İçin
Uygundur?
Ankara diyaliz
merkezleri tarafından sunulan hemodiyaliz herkes için uygun bir tedavi
olmayabilir. Kronik böbrek yetmezliği; farklı nedenlerden dolayı ortaya çıkan
bir hastalıktır. Bu hastalık sırasında nefron sayısı telafi edilemeyecek
şekilde azalır. Bu yüzden, böbrekler; işlevlerini olması gerektiği gibi yerine
getiremezler. Bu duruma bağlı olarak, vücudun su, elektrolit ve PH dengesi
bozulur. Söz konusu problem ortadan kaldırılmadığı takdirde hastanın hayati
tehlikesi oluşur. Hemodiyaliz; tam olarak bu gibi durumlarda gerekli olur.
Böbrek nakli bekleyen çok sayıda insan vardır. Ancak,
herkesin yeni ve sağlıklı böbreğine kavuşması mümkün olmayabilir. Bir başka
deyişle, böbrek nakli bekleyen hastaların böbreklerinin de fonksiyonlarını
yerine getirmesi şarttır. Bu noktada, hemodiyaliz; kronik böbrek hastalığı için
nakil bekleyen kişilerin böbrek fonksiyonlarını yerine getirebilen bir
tedavidir. Ayrıca, böbreklerin fonksiyonlarını geçici olarak yerine
getirememesi olarak tanımlanan akut böbrek yetmezliği halinde de hemodiyalize
ihtiyaç duyulur.
Böbrek hastalığından muzdarip olanlar diyaliz merkezleri sayesinde düzenli olarak doktorlar tarafından
muayene edilirler. Bu muayene sırasında hastanın hangi sıklıkla hemodiyalize
ihtiyacı olduğu belirlenir. Ayrıca, hasta için uygun diyalizör tespit edilir. Buna
ek olarak, tedavi sırasında diyaliz cihazında kanın hangi hızda dolaşması
gerektiği de yine yapılan kontroller sonucunda ortaya çıkar.
Birçok kişi; kronik böbrek yetmezliği hastalığının
belirtilerini merak eder. Bu hastalık; birtakım belirtilerle ortaya çıkar.
Hastanın bacaklarındaki şişlik bu hastalığın bir göstergesi olabilir. Bunun
yanı sıra, nabız düşüklüğü veya yüksekliği de bir diğer kronik böbrek
yetmezliği belirtisi olarak dikkat çeker. Bilinç kaybı ve bozukluğu, nefes
darlığı, bulantı, hıçkırık, uyku bozukluğu, iştahsızlık, hızlı bir şekilde kilo
verme gibi belirtiler; kişinin durumunun ciddi olduğunu gösterir. Bu tür
belirtilerden muzdarip olanların doktora görünmesi şarttır. Yapılan muayeneler
sonucunda kişinin böbrek hastası olup olmadığı belirlenir. Ayrıca, böbrek
hastası olduğu belirlenen kişinin durumuna bakılarak hemodiyaliz seanslarına
başlanır.
Hastalar Hemodiyaliz
Sürecinde Neler Yapmalılar?
Diyaliz merkezleri
sayesinde hemodiyaliz tedavisi etkin bir şekilde yapılır. Ancak, bu süreçte
hastaya düşen birtakım sorumluluklar da vardır. Her şeyden önce, hasta durumun
ciddiyetinin farkına varmalıdır. Kendisine verilen diyaliz programına eksiksiz
bir şekilde uymalıdır. Tedavi aksatıldığı takdirde ortaya telafi edilemeyecek
türden hasarlar çıkabilir.
Hastanın beslenmesine dikkat etmesi şarttır. Bilhassa tuz ve
sıvı tüketimi; doktorun vermiş olduğu tavsiyeler dikkate alınarak
gerçekleştirilmelidir. Fosfor ve potasyum tüketimi de dikkat edilmesi gereken
hususlar arasında bulunur. Hasta; gerekli olduğu takdirde D vitamini takviyesi
almalıdır. Hemodiyaliz tedavisi gören hastalar; beslenme konusunda yardım
almalıdırlar. Diyetisyen ile çalışmaları gereklidir. Her hasta; diyetisyenden
yardım alarak kendisine uygun bir diyet listesi oluşturmalıdır. Hastanın bu
süreçte kilo almaması tavsiye edilir. Mümkün olduğu takdirde alkol ve sigara
kullanımı da bırakılmalıdır. Bir başka deyişle, hasta; yaşam kalitesini
arttırmaya çalışmalıdır.
Diyaliz merkezi seçimi de önemlidir. Hasta; evine yakın bir
diyaliz merkezine gitmeyi tercih etmelidir. Merkezi bir konumda yer alan Özel
Ankara Bali Diyaliz Merkezleri; bu avantajıyla öne çıkar.
Kronik böbrek yetmezliği; birçok insanın muzdarip olduğu bir hastalıktır. Çağımızın hastalıklarının başında gelir. Diyaliz; bu hastalığa sahip kişilerin böbrek fonksiyonlarının yapılmasını sağlayan bir tedavi yöntemidir. Ancak, diyaliz; böbreğin tüm fonksiyonlarının yerini almaz. Bu yüzden, diyaliz tedavisine başvuran hastaların aynı zamanda ilaç kullanması da gerekli hale gelir. Vitaminler, anemiyi önlemesi adına kullanılan kırmızı kan hücrelerinin üretimini arttıran ilaçlar, kandaki fosfat seviyesini düşüren ilaçlar ve antihipertansif tedaviler; diyaliz ile beraber kullanılması gereken alternatif çözümler arasında bulunur.
Hemodiyaliz ve periton diyalizi olmak üzere iki farklı diyaliz seçeneği bulunur. Atık maddelerin, toksinlerin, fazla tuz ve sıvıların vücuttan uzaklaştırılması adına önem taşıyan diyaliz; böbreklerin temel görevlerinin bir kısmını da üstlenir.
Kronik böbrek yetmezliği yüzünden diyalize ihtiyacı olan insanların aklında en iyi diyaliz merkezi hangisi sorusu yer alır. Özel Ankara Bali Diyaliz Merkezleri; insanların yaşam ile aralarındaki güvenli köprü olmayı başarır. 2008 yılından bu yana faaliyetlerini sürdürmektedir. Hem Çankaya’da hem de Yenimahalle’de şubesi vardır. Kaliteli, sağlıklı ve konforlu hizmet verir. Diyetisyen, hasta taşıma, laboratuvar ve görüntüleme hizmeti sunar. Bünyesinde Doç. Dr. Eyüp Koç ve Dr. Cavit Kutaniş başta olmak üzere çok değerli sağlıkçılar yer alır. Bugüne kadar çok sayıda kişi Özel Ankara Bali Diyaliz Merkezi’ni tercih ederek verilen hizmetten memnun kalmıştır.
Hemodiyaliz Nedir? Hangi Durumlarda Gerekli Olur?
Hemodiyaliz; ileri derecede böbrek yetmezliği hastaları için gereklidir. Çünkü, bu hastalıktan muzdarip olan kişilerin vücutlarında zararlı maddeler birikir. Yiyeceklerin parçalanması sırasında ortaya çıkan ve normal şartlar altında idrarla dışarı atılan bu maddelerin atılamaması çok ciddi bir problemdir. Hemodiyaliz; bu gibi hallerde gerekli olur. Bu tür maddelerin vücuttan uzaklaştırılmasını sağlar.
Hemodiyaliz; Ankara diyaliz merkezleri tarafından kronik böbrek yetmezliği hastalarına vaat edilen bir tedavi şeklidir. Tedavi sırasında ilk olarak hastanın kanı alınır. Kan; diyaliz makinesinde temizlenir. Temizlenen kan hastaya geri verilir. Kanın alınması esnasında fistül, greft veya kateter kullanılır. Kan; diyaliz makinesinin içerisinde bulunan diyalizör adındaki kılcal filtrelerden geçirilir. Bu işlem; hastanın sağlığı açısından son derece önemlidir. Çünkü, kronik böbrek yetmezliği sebebiyle vücuttan uzaklaştırılamayan toksik maddeler; filtrenin dış kısmında yer alan diyaliz sıvısı veya diyalizata karışır. Bu sayede, kandan uzaklaştırılarak hastanın durumu normal hale getirilir.
Kronik böbrek yetmezliği hastalığından muzdarip olan kişilerin kanı filtreleme işleminin ardından sıvı ve solüt içeriği bakımından dengelenir. Ardından, temiz kan; hastaya damar yolu ile tekrardan verilir. Hemodiyaliz; bu şekilde özetlenebilir. Birçok kişinin aklında Ankara diyaliz merkezleri en çok kaç seansta hemodiyaliz işlemini gerçekleştirir sorusu yer alır. Ancak, bu soruya belirgin bir cevap vermek mümkün değildir. Çünkü, hem seans sayısı hem de seans süresi; hastanın fizyolojik ihtiyaçlarına göre doktor tarafından belirlenir. Buna ek olarak, hemodiyaliz sırasında kullanılan diyalizör ve diyalizat da yine hekimin hastanın durumunu inceledikten sonra vereceği karara göre farklılık gösterir.
Hemodiyaliz Nasıl Yapılır?
Hemodiyaliz; kandaki zararlı maddelerin temizlenmesini sağlayan bir işlemdir. Bunun yanı sıra, vücuttaki eksik birtakım tuzların tamamlanmasını da sağlar. Ancak, Mamak diyaliz merkezi başta olmak üzere diyaliz merkezleri; hemodiyaliz öncesinde birtakım hususlara dikkat ederler. Her şeyden önce, diyalizör belirlenir ve en iyi şekilde sterilize edilir. Ayrıca, yine hemodiyaliz işleminden evvel iki litre serum diyaliz cihazından geçirilir. Bu sayede, sterilizasyon işlemi esnasında kullanılan maddeler cihazdan uzaklaştırılır. Diyaliz merkezi; hemodiyaliz için gelen hastaya ilk olarak damar yolu açar. Söz konusu işlem için hastanın durumuna göre üç farklı yol izlenir.
· Kateter; geçici damar yolu açılması için takılır. Daha çok boyundan, köprücük kemiğinin alt kısmından veya kasıktan takılmasına rastlanır. Kateter; bilhassa acil durumlar için tercih edilir. Çünkü, takıldıktan sonra en kısa sürede kullanılabilir.
· Fistül; hemodiyaliz için Batıkent diyaliz başta olmak üzere birçok diyaliz merkezinin tercih ettiği seçenektir. Güvenilir olduğu kadar uzun süre kullanılmasıyla da öne çıkar. Atardamar ile toplardamarın cerrahi operasyonla birleştirilmesi sonucu elde edilen fistül; diyaliz işleminin sorunsuz bir şekilde gerçekleşmesi adına şart olan toplardamar içerisindeki kan akımını hızlandırır. Kalıcı bir damar yolu olmakla beraber hemodiyaliz için kullanılması için operasyonun ardından ortalama 2-3 hafta geçmelidir.
· En az kateter ve fistül kadar tercih edilen greft; kalıcı damar yolu seçeneğidir. Vücuda yapay damar takılması olarak da ifade edilebilir. Tıpkı fistülde olduğu gibi cerrahi bir işlem söz konusudur. Greft sayesinde atardamar ve toplardamar suni bir damarla birleştirilir. Bunun yanı sıra, fistül ile greft arasında birtakım ortak noktalar bulunur. Örneğin, greftin hemodiyaliz için kullanılabilmesi adına tıpkı fistülde olduğu gibi operasyonun ardından 2-3 hafta beklenmelidir.
Keçiören diyaliz merkezi ve genel olarak diyaliz merkezleri; kateter, fistül veya greft ile hastadan kan alır. Kan; daha önce de ifade ettiğimiz gibi diyaliz cihazına çekilir. Bu sırada, kanda bulunan ve vücuttan normal şartlarda atılması gereken üre, fosfor, potasyum ve kreatinin gibi zararlı maddeler; kandan alınarak diyalizör adındaki yapay filtreden geçirilir. Diyalizör; çok sayıdaki kılcal filtreden ibarettir. Kronik böbrek yetmezliğinden muzdarip olan hastadan alınan kan; diyalizörden geçirilirken yukarıda bahsettiğimiz zararlı maddeler kılcal filtrelerin dışındaki diyalizat sıvısına aktarılır. Bu sayede, atık maddeler kandan uzaklaştırılır. Vücut adına hayati öneme sahip olan bu işlemin tamamlanmasıyla beraber temiz kan vücuda geri verilir. Hemodiyaliz son derece ciddi bir işlemdir. Ortalama dört saat sürer.
Hemodiyaliz Hangi Avantajları ile Öne Çıkar?
Yenimahalle diyaliz merkezi başta olmak üzere birçok diyaliz merkezinin hemodiyaliz imkanı sunduğu bilinir. Hemodiyaliz; böbreğin fonksiyonlarını gerçekleştirebilen bir işlem olmasından mütevellit yapay böbrek olarak da tanımlanabilir. Böbrek yetmezliği sorunuyla mücadele eden hastadan alınan kan; vücut dışındaki bir makine aracılığıyla temizlenir. Temiz kan; yeniden dolaşım sistemine verilir. Hemodiyaliz seans sayısı hastanın durumuna göre farklılık gösterir.
Böbrek; vücut adına hayati fonksiyonlara sahip bir organdır. Böbreğin işlevlerini yerine getiremediği hallerde hastanın sağlığı tehlikeye girer. Bu noktada, kronik böbrek yetmezliği hastalığına sahip olanlar hemodiyaliz seanslarını aksatmamalıdırlar.
Ankara diyaliz merkezleri her geçen gün daha çok popüler olur. Takdir edersiniz ki, böbrek hastalıklarından muzdarip olanların hayatlarına daha iyi şartlarda devam edebilmeleri adına diyaliz merkezine gitmeleri şarttır. Hemodiyaliz; sahip olduğu avantajlarla da öne çıkar. Her şeyden önce, hastanın bakım yükünü azaltır. Bunun yanı sıra, eğitimli personel tarafından gerçekleştirilen bir tedavidir. Bu sayede, amacına ulaşır. Hastanın gözü arkada kalmaz. Buna ek olarak, peritoneal diyalize kıyasla daha avantajlıdır. Bilhassa hızlı, verimli ve konforlu bir tedavi seçeneğidir. Hemodiyaliz sayesinde idrar ile vücuttan uzaklaştırılması gereken zararlı maddeler; en hızlı şekilde vücuttan uzaklaştırılırlar.
Hemodiyaliz; hastanın yaşam kalitesini düşüren bir tedavi seçeneği değildir. Hatta, tam aksine böbrek hastaları için uygulanan diğer tedavi seçeneklerine kıyasla daha uzun aralıklarla yapılmasından dolayı değerlidir. Bu sayede, hasta; bir haftanın tüm günlerini diyaliz merkezinde geçirmek zorunda kalmaz. Ayrıca, seansların ortalama dört saat sürmesinden mütevellit günlük hayatına da sorunsuz devam edebilir.
Kronik böbrek hastalığı; fizyolojik olduğu kadar psikolojik hasarları ile de dikkat çeker. Birçok insan; böbreğinin fonksiyonlarını yerine getirememesinden mütevellit ağır bir depresyon yaşar. Ancak, hemodiyaliz; aynı hastalıkla mücadele eden hastaların birbirleriyle kaynaşmasını da sağlar. Örneğin, Ankara diyaliz merkezinde tanışan kronik böbrek hastaları birbirleriyle güzel bir iletişim kurarlar. Bu sayede, hastalığın vermiş olduğu stresin üstesinden gelirler.
Hemodiyaliz Kimler İçin Uygundur?
Ankara diyaliz merkezleri tarafından sunulan hemodiyaliz herkes için uygun bir tedavi olmayabilir. Kronik böbrek yetmezliği; farklı nedenlerden dolayı ortaya çıkan bir hastalıktır. Bu hastalık sırasında nefron sayısı telafi edilemeyecek şekilde azalır. Bu yüzden, böbrekler; işlevlerini olması gerektiği gibi yerine getiremezler. Bu duruma bağlı olarak, vücudun su, elektrolit ve PH dengesi bozulur. Söz konusu problem ortadan kaldırılmadığı takdirde hastanın hayati tehlikesi oluşur. Hemodiyaliz; tam olarak bu gibi durumlarda gerekli olur.
Böbrek nakli bekleyen çok sayıda insan vardır. Ancak, herkesin yeni ve sağlıklı böbreğine kavuşması mümkün olmayabilir. Bir başka deyişle, böbrek nakli bekleyen hastaların böbreklerinin de fonksiyonlarını yerine getirmesi şarttır. Bu noktada, hemodiyaliz; kronik böbrek hastalığı için nakil bekleyen kişilerin böbrek fonksiyonlarını yerine getirebilen bir tedavidir. Ayrıca, böbreklerin fonksiyonlarını geçici olarak yerine getirememesi olarak tanımlanan akut böbrek yetmezliği halinde de hemodiyalize ihtiyaç duyulur.
Böbrek hastalığından muzdarip olanlar diyaliz merkezleri sayesinde düzenli olarak doktorlar tarafından muayene edilirler. Bu muayene sırasında hastanın hangi sıklıkla hemodiyalize ihtiyacı olduğu belirlenir. Ayrıca, hasta için uygun diyalizör tespit edilir. Buna ek olarak, tedavi sırasında diyaliz cihazında kanın hangi hızda dolaşması gerektiği de yine yapılan kontroller sonucunda ortaya çıkar.
Birçok kişi; kronik böbrek yetmezliği hastalığının belirtilerini merak eder. Bu hastalık; birtakım belirtilerle ortaya çıkar. Hastanın bacaklarındaki şişlik bu hastalığın bir göstergesi olabilir. Bunun yanı sıra, nabız düşüklüğü veya yüksekliği de bir diğer kronik böbrek yetmezliği belirtisi olarak dikkat çeker. Bilinç kaybı ve bozukluğu, nefes darlığı, bulantı, hıçkırık, uyku bozukluğu, iştahsızlık, hızlı bir şekilde kilo verme gibi belirtiler; kişinin durumunun ciddi olduğunu gösterir. Bu tür belirtilerden muzdarip olanların doktora görünmesi şarttır. Yapılan muayeneler sonucunda kişinin böbrek hastası olup olmadığı belirlenir. Ayrıca, böbrek hastası olduğu belirlenen kişinin durumuna bakılarak hemodiyaliz seanslarına başlanır.
Hastalar Hemodiyaliz Sürecinde Neler Yapmalılar?
Diyaliz merkezleri sayesinde hemodiyaliz tedavisi etkin bir şekilde yapılır. Ancak, bu süreçte hastaya düşen birtakım sorumluluklar da vardır. Her şeyden önce, hasta durumun ciddiyetinin farkına varmalıdır. Kendisine verilen diyaliz programına eksiksiz bir şekilde uymalıdır. Tedavi aksatıldığı takdirde ortaya telafi edilemeyecek türden hasarlar çıkabilir.
Hastanın beslenmesine dikkat etmesi şarttır. Bilhassa tuz ve sıvı tüketimi; doktorun vermiş olduğu tavsiyeler dikkate alınarak gerçekleştirilmelidir. Fosfor ve potasyum tüketimi de dikkat edilmesi gereken hususlar arasında bulunur. Hasta; gerekli olduğu takdirde D vitamini takviyesi almalıdır. Hemodiyaliz tedavisi gören hastalar; beslenme konusunda yardım almalıdırlar. Diyetisyen ile çalışmaları gereklidir. Her hasta; diyetisyenden yardım alarak kendisine uygun bir diyet listesi oluşturmalıdır. Hastanın bu süreçte kilo almaması tavsiye edilir. Mümkün olduğu takdirde alkol ve sigara kullanımı da bırakılmalıdır. Bir başka deyişle, hasta; yaşam kalitesini arttırmaya çalışmalıdır.
Diyaliz merkezi seçimi de önemlidir. Hasta; evine yakın bir diyaliz merkezine gitmeyi tercih etmelidir. Merkezi bir konumda yer alan Özel Ankara Bali Diyaliz Merkezleri; bu avantajıyla öne çıkar.